2 Ocak 2018 Salı

HALVETİYYE SUFİLİĞİNİN ŞİRVAN’DA TEŞEKKÜL DEVRİ ŞABAN-I VELİYE UZANAN YOLUN KURUCU ŞAHSİYETLERİ

HALVETİYYE SUFİLİĞİNİN ŞİRVAN’DA TEŞEKKÜL DEVRİ
ŞABAN-I VELİYE UZANAN YOLUN KURUCU ŞAHSİYETLERİ

Doç. Dr. Mehmet RIHTIM

Qafqaz Üniversitesi
Bakü/Azerbaycan


ÖZET

XIII. asırda Sühreverdi-Ebheri ekolünden gelen Şeyh İbrahim Zahid Gilani, Azerbaycan’ın Lenkeran şehri yakınlarına gelerek, burada bir tekke tesis eder. Halvetiyye ve Safeviyye tarikatlarının kurucuları olacak müridlerini bu tekkede yetiştirir. Bunlardan Pir Ömer, Halvetiyye adını alacak bu irfani mektebi Herat, Tebriz ve Şirvan bölgelerinde yaymaya çalışır. Bu süreçte Halvetilik önce Herat’ta sonra da Şirvan’da zemin bulacaktır. Şirvan’da bölgenin mahalli bir sufi mektebi haline gelerek bir asra yakın durağan bir devir geçiren Halvetilik XV. Asrın başlarında yeni bir devre girer. Şirvanşah tarafından himaye gören tarikatın genç mürşidi Seyyid Yahya Şirvani tarafından Bakü’de yeniden sistemize edilerek gelişimini tamamlar ve yayılma dönemine girer. İkinci kurucu olarak anılan Seyyid Yahya’nın ilmi ve edebi kişiliği sayesinde bir cazibe merkezi haline gelen Bakü’ye Aydın, Erzincan, Karaman, Çankırı, Kastamonu, Bursa gibi bölgelerden gelen ilim erbabı şahsiyetler tarafından Anadoluya taşınan Halvetilik kısa sürede Balkanlar, Orta Doğu Kafkasya ve  Afrika’da yayılarak büyük bir ilmi-irfani hareketin oluşmasına sebep olur. İnanç yapısı ve tasavvufi anlayışının Türk insanının ruhi yapısına uygun olması sebebiyle Osmanlı devlet ricali ve halkı tarafından rağbetle karşılanan bu irfani mektebin zamanla kırktan fazla şube ve kolu  oluşmuştur. Halvetiyye tarikatı Kastamonu’ya İlk defa Şirvani’nin müridi Seyyid Ahmet Sünneti tarafından getirilmiştir. Daha sonra Cemaliye Şubesine mensup Şaban-ı Veli tarafından kurulan Şabaniye kolundan yetişen arifler burada önemli bir medeniyet havzası meydana getirmişlerdir. Tebliğimizde bu irfani mektebin Şirvan’da teşekkül süreci, önemli temsilcileri, birinci ve ikinci kurucuların hayatı, faaliyetleri, Halvetiliğin Anadolu’ya ve özellikle de Kastamonu’ya intikal yolları anlatılacaktır. 

ANAHTAR KELİMELER: Halvetiyye, Shirvan, sufi, Ömer Halveti, Seyyid Yahya Shirvani,


ORGANISATION PERIOD OF KHALVATİYYAH SUFISM IN SHIRVAN,
INSTITUTOR INDIVIDUALS ON THE WAY WHICH REACHES TO SHABAN-I VELI

ABSTRACT

Sheikh İbrahim Zahid Gilani who is from Suhreverdhi-Ebheri order had came near Lenkheran city in 13. century and established a dervish lodge here. He had educated his dervish who will be the institutors of Khalwatiyyah and Safawiyyah orders on this dervish lodge. One of these dervish’s, Pir Omer had tried to spread this wise school, where will be named Khalwatiyyah later, in regions of Herat, Tebriz and Shirvan. Meanwhile, Khalwatiyyah had been taking place firstly at Herat and then, at Shirvan. Khalwatiyyah which is in a constant period and became a local sufi school of region in Shirvan, had entered to a new period at the beginning of 15. century. It had been completed its progress by being resystematized by Seyyid Yahya Shirvani who is a young sufi master protected by Shirvanshah and had entered to expansion period. Khalwatiyyah which had spreaded to Anatolia by scholarly individuals came from some regions as Aydın, Erzincan, Karaman, Çankırı, Kastamonu, Bursa to Baku where had became attraction center owing to scholarly and literal characteristic of Seyyid Yahya who is called the second institutor, had spreaded in the Balkans, Middle East Caucasia and Africa in a short time and resulted to a major scholarly movements. The school which is demanded by Ottoman government and society because that its belief structure and sufistic perception is appropriate to the characteristics of  Turkish people, had extended to more than fourty sections and subsections in time. Khalwatiyyah which had been firstly brought to Kastamonu by Seyyid Ahmet Sunneti, dervish of Yahya Shirvani, generated an essential civilisation center here with intellectuals from the subsection of Shabaniyye established by Sheikh Shaban-ı Veli, member of Cemaliyye section. On the rescript; there will be the organization process of this scholary school in Shirvan, its crucial representatives, lifestories of the first and second institutors and their actions, transition ways of Khalwatiyyah from here to Anatolia and Kastamonia mentioned.,

KEY WORDS: Khalwatiyyah, Shirvan, Sufi, Omar Khalwati, Sayyid Yahya Shirvani.


A. GİRİŞ: HALVETİLİĞIN İLK TEŞEKKÜL SÜRECİ.

Hz. Peygamberin hayat tarzını en iyi şekilde anlayıp uygulayan Hz. Ali efendimizle birlikte başlayan zahid sahabe ve tabiin tarafından temsil edilen tasavvufi tefekkürün ilk 150 yıllık devrine “Zühd dönemi” denilir. Bundan sonra “Tasavvufi dönem” başlar ki bu devir; IX-XI. Asırları ihtiva eden bir süreçtir. XII. Asırda tasavvufi düşünce tarikatlar adı altında müstakil mektepler halinde müesseseleşmeye başlar. Bu asırda müesseseler halinde mektepleşen tasavvufi hareketin “Tarikatlar Dönemi” başlar. 1168’de vefat eden Sühreverdli büyük sufi Şеyh Ebu’n-Necib Abdulkаhir Sührevеrdi Tasavvufi devrin sonlarında, Tarikatlar devrinin başında yaşamıştır. Bu devirde, ilk olarak tesis olunan tarikatlardan Sühreverdiyye Şeyh Ebu’n-Necib’in halifesi Ebu Hafs Şihabüddin Sühreverdi tarafından kurulmuştur. Ebu’n-Necib’in diğer halifesi Kutbeddin Ebheri tarafından ise Ebheriyye tarikatı kurulmuştur. Adı geçenlerin hepsi de Azerbaycan coğrafyasında doğmuş sufilerdir. Bu mekteblerin bir devamı olarak kurulan Zahidiyye, Safeviyye ve Halvetiyye XIII. ve XIV. Asırlarda yine Azerbaycan bölgesinde doğmuş ve İslam dünyasında yayılmışlardır.

Halvetiyye’nin tarihi oluşum safahatını takip etmek için tarikatın temsilcilerini manen birbirine bağlayan silsilenamelere bakmamız gerekmektedir. Bu manevi zencirin ilk bölümü olarak niteleyeceğimiz safha, Hz. Peygamberden Şeyh Ebu’n-Necib Abdülkahir Sühreverdi’ye kadar olan bölümdür. Zühdi ve Tasavvufi dönemleri içine alan bu bölümden sonra Tarikatların bir müessese olarak teşekküle başladığı görülmektedir. Başlangıçtan itibaren Halvetiyye silsilesinde, birinci kurucu Pir Ebu Abdullah Ömer’e kadar on sekiz, ikinci kurucusu Seyyid Yahya Şirvanî’ye kadar ise yirmi iki şeyh yer almaktadır. Tarikat-ı Aliyye-i Halvetiyye’nin Hz. Peygamber (sav) efendimizden başlayarak Seyyid Yahya Şirvani’ye ulaşan manevi zincirin halkaları şu şekildedir.
  1. Seyyidü'l-Evvelin ve'l-Ahirin MUHAMMED MUSTAFA (s.a.v.) (12/632)
  2. Ebu'l-Haseneyn İmam Ali bin Ebu Talib (k.v.) (v. 40/660)
  3. Seyyidü't-Tâbi'in Şeyhu’ş-Şuyuh Hasan el-Basrî (v. 110/729)
  4. Eş-Şeyh el-Habib bin Mahmud el-Acemî (v. 156/774)
  5. Eş-Şeyhü'l-Kebir Ebu Süleyman Davud bin Nasır et-Ta'î (v. 165/783 )
  6. Eş-Şeyhü'l-Fahim Ebu'l-Mahfuz Maruf Ali el-Kerhî (v. 200/816)
  7. Eş-Şeyhü'l-Kerim Ebu'l-Hasan Sırrı's-Sakatî (v. 253/867)
  8. Seyyidü't-Tâife-i Sûfıyye Ebu'l-Kasım Cüneyd b. Muhammed el-Bağdadî (v. 297/910)
  9. Eş-Şeyh Ebu Ali Ahmed Mümşâd ed-Dinaverî (v. 299/912)
  10. Eş-Şeyh Ebu Abdullah Muhammed Dinaverî (v. 370/980)
  11. Eş-Şeyh Ebu Hafs Ömer Vecihüddin el-Kadı el-Bekri es-Sühreverdî (v. 442/1050)
  12. Eş-Şeyh Ebu'n-Necib Ziyâüddîn Abdülkâhir el-Bekrî es-Sühreverdî (v. 563/1168)
  13. Pir-i Tarikat-ı Ebheriyye Ebu Reşid Kutbeddîn el-Ebherî (v. 622/1225)
  14. Eş-Şeyh Rüknuddin Ali bin Haydar bin Muhammed Sincasî (v. 628/1230?)
  15. Eş-Şeyh Şihabüddîn Mahmud Tebrizî (v. 702/1302?)
  16. Eş-Şeyh es-Seyyid Cemaleddîn Muhammed Şirâzî, el-Ezherî (v. 652/1255?)
  17. Pîr-i Tarikat-ı Zâhidiyye-i Halvetiyye İbrahim bin Ruşen, Zahid-i Gilânî (v. 681/1282)
  18. Eş-Şeyh Kerimüddîn Ahî Muhammed el-Halvetî el-Harezmî (v. 780/1378?)
  19. Pir-i Tarikat-ı Halvetiyye eş-Şeyh Ebu Abdullah Siracüddîn Ömer bin eş-Şeyh Ekmelüddîn el-Lahicî eş-Şirvanî el-Halvetî (v. 750/1350)
  20. Eş-Şeyh el-Fani Ahî Mirem (Emrem) el-Halvetî (v. 800/1398?)
  21. Eş-Şeyh Hacı İzzeddîn Mahmud bin Mevdud bin Ahmed et-Türkmanî eş-Şamahî el-Halvetî (812/1410)
  22. Eş-Şeyh Sadreddîn eş-Şirvanî el-Hiyavî (826/1423-24)
  23. Pir-i Sânî Seyyidetü’t-Taifetü’l-Halvetiyye eş-Şeyh es-Seyyid Cemaleddin Yahya bin es-Seyyid Bahaeddin eş-Şirvanî el-Bakuvî el-Halvetî (870/1466)


B. HALVETİLİĞİN OLUŞUM SAFHALARI

Silsilede yer alan Ebu Hafs Ömer Vecihüddin ve Ebu’n-Necib Abdülkahir Sühreverdi ile birlikte tarikatın Azerbaycan alakası başlamaktadır. Çünkü adı geçen şeyhlerden itibaren, silsiledeki yer alan meşayihin büyük bir ekseriyeti, Azerbaycan bölgesinde doğmuş veya burada yaşamış olanlardan oluşmaktadır. Ayrıca, Halvetiyye’ye kadar ulaşan yaklaşık dört asırlık tarihi süreçte, bu tasavvufi hareket bölgede geniş şekilde yayılmış ve yeni tarikatların doğmasına vesile olmuştur. Bunlardan biri olan Halvetiyye tarikatının, tarihi gelişim sürecinde en önemli bölümü olan Azerbaycan safhasının beş dönemden geçtiğini görmekteyiz. Bunlar:

1. Abdülkahir Sührevеrdi ve Kutbeddin Ebheri’den İbrahim Zаhid’e ( ХII-ХIII asırlar) -  Mayalanma safhası
2. İ. Zаhidden Pir Ömere (ХIII. asır sonu-XIV. asır ortaları) – Doğuş  safhası
3. Pir Ömerden Seyyid Yahyаyа ( ХIV. Asır ortası-XV. Asır ilk çeyreği) – Gelişme safhası
4. Seyyid Yahyа devri (ХV. Asır: 1420-1664)Olgunlaşma safhası
5. Seyyid Yahya’nın halifeleri ve devamcıları (XV. Asır ikinci yarısı-XVI. asır) – Şubeleşme ve Yayılma safhası

  1. MAYALANMA SAFHASI
Şeyh Ebu’n-Necib Sühreverdi’den ibrahim Zahid Gilani’ye: Bağdat-Tebriz-Astara

Sühreverdli Şeyh Abdülkahir ve onun müridleri tarafından kurulan Sühreverdiyye ile Ebheriyye tarikatleri, iki asır sonra Şirvan’da kurulacak olan Halvetiyye tarikatına kaynaklık yapacaktır. 
    Selçuklular devrinin başlarında yaşayan Şeyh Ebu’n-Necib Abdülkahir Sühreverdi Bağdat Nizamiye medresesinde Isfahan’da Ahmed Gazzali, Ali ibn-i Pinhan, Esad el-Miheni ve Ebu Ali el-Haddad’dan gibi alimlerden fıkıh, hadis, tefsir ilimlerini tahsil etmiştir. Kadı Ömer Vecihüddin’den de tasavvuf eğitimini tamamlamıştır.[1] Bağdat’ta Dicle nehrinin batısında yaptırdığı hankahında ders okutmuş, sufi davranışlarını sistemleştiren, meşhur “Adabu’l-Müridin” adlı eserini yazmıştır ki bu eser Halvetiyyenin de temel referanslarından olacaktır. 545/1148’de Nizamiye medresesinde müderris olarak da çalışmış daha sonra kendi tekkesini kurarak burada tasavvuf tarihinin önemli simalarını yetiştirmiştir.[2] Şeyh Ebu’n-Necib’in terbiyesinde yetişen Ebu Hafs Ömer Sühreverdi (539-632/1144-1234), Sühreverdiyye tarikatının, Kutbeddin Ebheri (vef.622/1225) Ebheriyye tarikatının müessisi olmuşlardır. Buradan itibaren Azerbaycan mekânında, bu tarikatlardan özellikle Ebheriyye ve ondan doğan tarikatlar geniş şekilde yayılmışlardır. Halvetiyye tarikatı da bu silsilenin bir devamı olarak ortaya çıkacaktır. Bundan ötürü bu devre “Mayalanma devri” diyebiliriz.

KEŞKÜL 26. SAYI

http://keskul.com.tr/page/2#



UNESCO geride bırakmak00 KAPAK29-ta olduğumuz 2013 yılını, vefatının 550. yılı olması sebebiyle ‘Seyyid Yahya Şirvânî Yılı’ ilan etmişti. Bu çerçevede 2013 yılı içerisinde Azerbaycan ve Türkiye’de Seyyid Yahya Şirvânî Hazretleri adına sempozyumlar düzenlendi. Bu etkinlikler, Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak değerlerinin ön plana çıkarılması açısından önemliydi. Ayrıca stratejik işbirliği noktasında devletler nezdinde atılmış tarihî bir adımdı.
Halvetiyye tarîkatının pîr-i sânîsi Seyyid Yahya Şirvânî Hazretleri, Azerbaycan ve Kafkasya’nın Mevlânâ’sı olarak nitelendiriliyor. Ve Halvetiyye tarîkatı, onun halîfeleri vâsıtası ile Anadolu’dan İran’a, Azerbayca’dan, Kuzey Afrika’ya ve Balkanlar’a yayılmış. Neticede bir ekol olmuş. Seyyid Yahya’nın bu mirası, din, mezhep ve ırk ayrımına sürekli vurgu yapılan ve kimilerinin bu türden çatışmalarla beslendiği dünyamızda büyük önem arzediyor.
Son zamanlarda, tarîkat sayılarıyla dikkati çeken Keşkül Dergisi, 29. sayısını, Halvetiyye tarîkatının pîr-i sânisi Seyyid Yahya Şirvânî Hazretleri’ne ayırdı. Yeni sayıda yer alan yazarlardan bazıları ise şunlar:
Doç. Dr. Mehmet Rıhtım; ‘Ruh Dünyamızın Mimârlarından Seyyid Yahya Şirvânî’ adlı yazısıyla bu sayıya katkıda bulunurken Azerbaycan Milli İlimler Akademisi, Muhammed Fuzuli Yazmalar Enstitüsü Şube Müdürü Prof. Dr. Nesib Göyüşov, Seyyid Yahya Hazretleri’nin tasavvufî görüşlerinin genel çizgilerini anlatıyor. Sadık Yalsızuçanlar, ‘Seyyid Yahya Şirvânî’ye Göre Tevhîd: Hak’tan Başkasını Görmemek’ başlıklı yazısında bizi birliğin bereketine davet ediyor. Prof. Dr. Mehmet Akkuş, ‘Mısır’da Halvetîlik’ adlı yazısında Dede Ömer Rûşenî Hazretleri’nin halîfelerinden söz ederken, Prof. Dr. Himmet Konur, Hazret-i Rûşenî’nin göz nurunu, medeniyetimize mührünü vurmuş İbrahim Gülşenî Hazretleri’ni anlatıyor. Doç. Dr. Semih Ceyhan, İstanbul’un büyük zâtlarından Ramazân-ı Mahfî Hazretleri’ni, halîfelerini ve Halvetiyye’nin Ramazâniyye kolunu işliyor.
Bu sayıda ayrıca Prof. Dr. Osman Eğri ile yapılmış bir de röportaj yer alıyor. Yetmiş iki millete devlet olmuş seyyidler, Horasan pîrleri ve Seyyid Sarı Saltuk Gâzi Hazretleri’nin konuşulduğu bu röportaj, günümüzün sosyal ve siyasî problemlerine de çözümler sunuyor.
Daha pek çok kıymetli yazının bulunduğu Keşkül Dergisi, fotoğraf, hüsn-i hat, ebru ve tarihî belge değerindeki görselleriyle gelecek nesiller için bir kaynak eser niteliğinde.

KEŞKÜL'ÜN SEYYİD YAHYA ŞİRVANİ SAYISI

ŞİFAÜ'L-ESRAR YENİDEN YAYINLANDI.


ŞİFAÜ'L-ESRAR YENİDEN YAYINLANDI.

Osmanlı tasavvufunun XV-XIX. asırlar arasındaki en büyük mektebi olan ve kırktan fazla kolu ile bütün Osmanlı coğrafyasına yayılan Halvetiyye’nin ilk merkezi Bakü, Pir-i Sânisi Seyyid Yahya Şirvanî idi. Anadolu’dan akın akın Seyyid Yahya’nın hankâhına gelen hakikat âşıkları, buradan aldıkları ilim ve irfanı, yeni bir Yesevî ruhu ile yıllar boyu Anadolu’ya taşıdılar. Edebî ve tasavvufî kültürümüzün şaheserlerinden Şifaü’l-Esrar’ın yolculuğu böyle başladı.
Aldatmayan saf hakikatten bahseden Şifaü’l-Esrar, ruhumuzu, kalbimizi ve düşüncemizi temizleme, arıtma ve arındırma yollarını gösterir; beşeriyete kurtuluş müjdeleri gönderir. Ruh medeniyetimizin manevî şifreleri onun satırlarında gizlidir. Şifaü’l-Esrar, Kur’an ve Hz. Muhammed’in(sav) nurlu yolunda dosdoğru giderek, İmam Buharî’den İmam Ebu Hanife’ye, Hz. Ali’den Cafer-i Sadık’a, Nizamî Gencevî’den Mevlâna’ya, Ahmed Yesevî’den Yunus Emre’ye, Sühreverdî’den Şems-i Tebrizî’ye uzanan sağlam ve sahih bir medeniyet dünyasını resmeder.
“Aşk perdeyi yırtmak, sırları açmaktır.
Aşk âşığı öldüren derttir, ancak âşık bununla iftihar eder.
Aşk, hastalıktır ve onun devası kendisindedir.
Aşk şaraptır. Mecnunlar onu sevgi kadehi ile içerler de sonra köyler ve şehirler onlara dar gelir.
Aşk muhabbetin en son derecesidir.”
Kitabı yayına hazırlayan: Doç. Dr. Mehmet Rıhtım

12 Şubat 2017 Pazar

Karabağlı Şeyh Mir Hamza Nigari'nin Menakıbnamesi





Mirzade Mustafa fahreddin Agabali tarafından yazılan Karabağlı Şeyh Mir Hamza Nigari'nin Menakıbnamesi Azerbaycan'da yayınlandı.

29 Mayıs 2015 Cuma

FATİH SULTAN MEHEMMED HAN


FETHİN 550.SENE-İ DEVRİYESİ İÇİN 
HAT VE KOMPOZİSYON: M.RIHTIM
TEZHİB: H. RIHTIM
MİNYATÜR: S.TEKELİ

24 Kasım 2014 Pazartesi

SEYYİD YAHYA EŞ-ŞİRVANİ EL-BAKUVİ HAZRETLERİNİN KÜLLİYATININ NEŞRİ 3 CİLTTE TAMAMLANDI


KEŞFÜL-KULÜB
ESRАRÜ’L-VÜDU VE’S-SALÂT
RAMUZU’L-İŞARAT
MEKARİMÜ’L-AHLAK
EZ TASARRUFAT-I SEYYİD YAHYA VE EZ KAŞİFAT
ACAİBU’L-KULÜB ŞEYH BAYEZİD-İ BİSTAMİ
VE
VİRDÜ-SETTAR

TERCÜME VE REDAKTESİ

ARAŞDIRMALAR İNSTİTUTU NƏŞRİ №: 23

Azərbaycan MEA Məhəmməd Füzuli adına Əlyazmalar İnstitutu
Elmi şurasının 22 yanvar 2014-cü il tarixli 1 nömrəli iclasının
qərarı ilə nəşr edilir.

NAŞİR
(Ön söz, Giriş və açıqlamalarla)
MEHMET RIHTIM
Fil.el.fəlsəfə doktoru, professor

FARS DİLİNDƏN FİLOLOJİ TƏRCÜMƏLƏR
NƏZAKƏT MƏMMƏDLİ
Fil.el.fəlsəfə doktoru, dosent
Kəşfül-qülub, Əsrаrül-vüdu vəs-salat, Rumuzul-işarat, Məkarimüləxlaq,
Əz Təsərrüfatı-Seyid Yəhya və əz Kaşifat,
Əcaibul-qülub Şeyx Bəyazid Bistami

MEHMET RIHTIM - FƏRİDƏ ƏLİYEVA
Virdü-Səttar

REDAKTORLAR
NƏSİB GÖYÜŞOV
MEHMET RIHTIM
FƏRİDƏ ƏLİYEVA